Yazar: Gökçe Şavkay Taşkın
Instagram: @gokcesavkay
Her gün, birimizin hayatında bir kırılma gerçekleşiyor, sanırım dönüşüm de tam olarak burada başlıyor. Hayatımın en zor dönemini geride bırakırken, yorgunluklarımı, kırgınlıklarımı, kızgınlıklarımı bir dakikalığına kenara koyup “Bu işte bir terslik var” dediğim gün bazı cevaplara ihtiyacım olduğunu fark ettim.
Human Design ile yolum bu arayışım sırasında “Yaşamak ürere doğduğunuz hayatı keşfedin” cümlesiyle kesişti.
Hepimiz bir noktada kendimize, “Ben kimim?” “Bu hayatta ne yapıyorum?” “Amacım ne?” gibi kişisel sorular sorarak bir çıkış yolu arıyoruz. Tabelanın da “mutluluğu” işaret etmesini bekliyoruz. Kusursuz kariyeri, eşi ve kusursuz yaşamı aradığımız bir gerçek. Aramak sözcüğü de zaten kaybolan, eksik olan bir şeyi bulma girişimidir ve neredeyse hepimiz, yanıtların kendimizin dışında bir yerde var olduğuna inanma tuzağına düşeriz. Oysa tüm yanıtlar içimizdedir.
Human Design, gerçek benliğimizin altında yatan doğayı, tercihleri, kişilik özelliklerimizi, güçlü yanlarımızı, zaaflarımızı, becerilerinizi, dinamiklerinizi ve kimyanızı ortaya çıkartarak, mutluluk ve tatmin getirecek kararlar almamızın yollarını, kucak açtığımız veya direndiğimiz, ihtiyaç ve duygularımızı hatırlatıyor. Böylelikle bizi harekete geçiren içsel doğamızı kullanarak uyum yakaladığınız insanları ve içinizdeki cevheri ortaya çıkarabildiğimiz ortam türlerini keşfetmemizi sağlıyor.
Bu sistem, doğuma ait astrolojik bir hesaplama, doğum yeri ve zamanınız ve gezegensel etkiler esas alınarak yapılır. Sonra bu hesaplama geliştirilir ve üç eski bilgelikle birleştirilir: çakra sistemi, I Chingve Kabala. Tüm bu bilgiler, yaşam tablomuzu oluşturur.
Kendimizi kabul edip kucaklamanın, kişisel mutluluğu, memnuniyeti ve özgürlüğü bulmanın özü olduğunu ve bunun da karşılığında daha sağlıklı ilişkiler bulmaya ve yaratmaya aracı olabileceğini söyleyen bilgeliğe dayanır.
Ben kendi hikayemin kahramanı olmayı başardım, şimdi sıra sizde.
Bir cevap bırakın